Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Gençlerle aynı dili konuşmalıyız, intiharla ilgili şakalar bile ciddiye alınmalı”

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Manisa’da beraber video çektikten sonra yaşamlarına son veren dört gencin intihar olayına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Mantık dışı kararlarla intihara yöneliyorlar 

Toplu intiharların iki tip nedenden kaynaklandığını kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Kişiler madde kullanımının neden olduğu etki ile mantıklı, sonunu düşünmeden hızlı bir karar verip adım atabiliyorlar. Meydana gelen son olaylarda madde etkisi araştırılıyor. Maddeden çok varoluşsal bir bunalımla intihara yönelen kişiler gibi görünüyorlar. Şu an Batı toplumunda çok intihar gerçekleşiyor. Böyle durumlarda arka planda da çok ağır bir depresyon ve bunalım olmuyor. Mutsuz oluyorlar, gelecekle ilgili bir beklentileri kalmıyor. Ben neden yaşıyorum gibi bir düşünce ile birçok amaçlarını gerçekleştiremedikleri, hayalleri olmadığı, ümit duygularını kaybetmeleri sonucu varoluşsal nedenleri ortadan kalktığı için ölmelerinin daha iyi olacağı kanısına varıyorlar” dedi.

Köklerin analizi yapılmalı

Birlikte intihar eden dört gencin ciddi bir karar verip plan yaptıklarını belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan,  sözlerine şöyle devam etti:

“Bu olayın sebebini bulmak gerekiyor. Gençler intihar için hazırlık yapmış belli. Silah sahibi olan gencin babası tüccar, yani yoksulluk yaşayan bir aile değil gibi görünüyor. Sosyal hayat açısından orta sınıf bir aile oldukları söylenebilir. Psikiyatrik bir geçmişleri de yok gibi duruyor. Şizofreni hastaları yaparlar ama genellikle yıkıcı dini gruplarda böyle toplu intiharlar olur. Geride bıraktıkları videodaki ifadelerinden böyle bir durumun da olmadığı anlaşılıyor. Gençlerin yaşamlarını, geçmişlerini araştırmak gerekiyor. Mevcut olay Türkiye' de bu tarz intiharların artık olabileceği ile ilgili bir olgudur. Bu olguda köklerin analizi yapılması lazım. Köklerin analizi yapıldığı zaman nedeni bulunur.”

İntihar ile ilgili ipuçlarına dikkat edilmeli!

İntiharla ilgili nedenlerin araştırılması ve incelenmesi gerektiğini dile getiren psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Gençler yalnızlık mı çekiyorlardı, sürekli bir arada olmalarının altında dışlanma ve reddedilme var mıydı, varoluş bunalımı mı yaşadılar? Bütün bunları araştırmak ve incelemek gerekiyor. Ortaya çıkacak sonuca göre karar verilebilir. Aileler, gençler intiharla ilgili şaka yapıyorsa bile ciddiye almalı. İntihar eden gençler de muhakkak öncesinde bir ipucu vermişlerdir. Şakayla karışık ifade etmişlerdir. Birinci derece yakınları onların böyle bir şey yapacaklarını önsezi ile fark edebilir miydi diye düşünüyorum. Şu an İdlib’te asker olan arkadaşlarından bazı bilgiler edinebilir. Bu tarz vakaların Türkiye’de yaygınlaşmaması için anneler, babalar ne yapmalı sorusuna cevap vermemiz gerekiyor” diye konuştu.

Değersiz hissetmeleri travmalara yol açıyor

Gençleri anlamanın önemine işaret eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bazı durumlarda onur intiharları da olabiliyor. Onursuz yaşadıklarını düşünerek ölmeyi daha iyi bir seçenek olarak görüyorlar. İntiharın şakasını bile yapsalar panik yapmadan ciddiye almak gerekir. Gençlere psikolojik yardım yapılabilir. Aile dışında üçüncü bir kişiye kendilerini açabilmeliler. Anne ve baba ile konuşamıyorlar ve kendilerini kimsenin sevmediği düşüncesine kapılıyorlar. Onurlarının kırılması, aşağılanmaları ve başkalarının yanında küçük düşürülmeleri kişiliklerine saygısızlıktır. Bir genç kendisine değer verilmediğini hissettiği zaman travma geçirir. Bu gençlerin travmatik yaşamları var mı bunlar önemli” dedi.

Kültür üzerinden gençlik politikası yürütülmeli

Avrupa ülkelerinde gençlerde intihar olaylarının yaygın görüldüğünü belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, ülkemizde benzer olayların önüne geçilmesi için gençlerle aynı dilin konuşulması gerektiğini belirterek şunları söyledi:

“Bir genç trenin önüne atladığı için Hollanda’da seferler yarım saat durdu. Pandemiden sonra Finlandiya’da intiharlar %15 oranında arttı. Türkiye’de güvenlikten sorumlu üst düzey yetkililer, intihar vakalarının ülkemizde de görülmeye başlandığını söyledi. Gençlerle aynı dili konuşmalıyız. Türkiye’de karar vericiler politikaları uygulayanlar gençlerle aynı dili konuşması gerekiyor. Elimizden kayıp gidiyorlar, gençlerimize bu tarz bir ölüm yakışmıyor. Kültür üzerinden bir gençlik politikası yürütmek lazım. Gençlerimizin özgürlük, adalet, eşitlik, barış, geleceğini güvende hissetmesi gibi beklentileri var. Beklentilerine hitap edilmedikçe gençler kendilerini dışlanmış, değersiz hissedebiliyorlar.”

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.