Cumhurbaşkanı Erdoğan, yurtdışındaki vatandaşlara seslendi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “16 Nisan inşallah Batı’da ve dünyada önüne engel konulan vatandaşlarımın da sevindiği günler olacaktır” dedi.

TRT’de katıldığı programda gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dikkat edin CHP işi saptırıp ‘bunlar rejim değişikliğine gidiyor’ diyor. Bizim böyle bir derdimiz yok, bu iş 1920’de bitmiş. Türkiye’nin artık rejimle alakalı attığı bir adım yok. Artık sadece bir sistem değişikliği ile ülkemizde geleceği inşa etmenin adımını atıyoruz” dedi.

“BUNLAR SAMİMİYETSİZ BİR YAKLAŞIMIN İFADESİDİR”

Yeni sistemde Cumhurbaşkanının yardımcıları ile ilgili ve “Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan sonra ne olacak” sorusuna cevap veren Erdoğan, ”Diyelim ki 1 veya 2 tane yardımcı olacak ben isem. Ya da bir başkası ise. Bunu hükümet ucu açık bıraktı, 2 tane de yardımcı olabilir. Yurtdışına çıktığı zaman vekili yönetecektir. Şahsımla alakalı soruya gelince, bu sorunun cevabı da çok çok önemli ama çok da değerler silsilesi içinde bana göre basit. Benim 16 Nisan’a kadar ömrümün olduğunu bana kimse garanti edemez. Bunlar samimiyetsiz bir yaklaşımın ifadesidir. Biz kendimize bir sistem yapmıyoruz, ülkemizin geleceği için bir sistem inşa ediyoruz. Bu sistem geleceği sağlama almak için kurulan bir sistemdir” diye konuştu.

Parlamenter demokrasi ile Türkiye’nin yönetildiğini, Türkiye’nin bu dönemde koalisyonlar, darbeler görüldüğünü, istikrarsızlık ve güvensizlik olduğunu belirten Erdoğan, “Sürekli olarak hükümetlerin değiştiği dönemler yaşadık, hükümetlerin sık sık değişmesi ülkemizde istikrarsızlığın en önemli boyutu oldu. Ülkemizde 1950’den bu yana 67 yılda 48 hükümet kuruldu. Bu süre içinde İngiltere’de 15 hükümet kurulmuş, Almanya’da 24, Amerika’da 17 başkan seçilmiş, Fransa’da 11 cumhurbaşkanı görev yapmış, İtalya’da 41 hükümet kurulduğu için çözümü tek parti iktidarını zorunlu kılmakta buldular son yaptıkları seçimde. Bu bir gerçeği gösteriyor. Artık bu iş böyle yürümez. Bizim ne yapıp yapıp sistem değişikliğini, dikkat edin CHP işi saptırıp ‘bunlar rejim değişikliğine gidiyor’ diyor. Bizim böyle bir derdimiz yok, bu iş 1920’de bitmiş. Türkiye’nin artık rejimle alakalı attığı bir adım yok. Artık sadece bir sistem değişikliği ile ülkemizde geleceği inşa etmenin adımını atıyoruz. Fani olan değil, baki olan bir yapıyı oluşturalım. Oda sistemdir. Bu milletin beka-i temadisi bu kurulacak sistemle devam eder inşallah” şeklinde konuştu.

“LİDER KADROLAR ELE GEÇİRİLİYOR”

“Mevcut sistem önerisi terörle mücadele ve ekonomik büyüme anlamında Türkiye ne tür imkanlar kazanacak?” sorusuna cevap veren Erdoğan, terörde son birkaç ay içinde bugüne kadar görülmemiş bir operasyonlar zincirini devam ettirdiğini, şu anda Güneydoğu ve Doğu bölgesinde bugüne kadar girilmemiş ya da çok az girilmiş olan bölgelere asker ve polisin ciddi bir dayanışma içinde girdiklerini ve ciddi başarılar elde ettiklerini kaydetti. Erdoğan, “Lider kadrolar oralarda ele geçiriliyor. Bu inanıyorum ki yeni sistem ile biz terörle mücadelede çok daha seri neticeler alacağız. Şu ana kadar arkasında bölücü terör örgütlerini gören eş başkanlar oldu, çıkıyor açık açık ‘bizim arkamızda PKK, PYD, YPG, DHKP-C var’ diyor. Bütün bunlar sayılıyor ama öyle bir yapı var ki, bu yapı içinde bunlara anında müdahale yapamıyorsunuz. Başkanlık sisteminde bunun kararını net verir adımını atarsınız. Çünkü bu işler gecikmeye tahammülü olan işler değil. Hükümetimizin kararlı adımları ile atılan adımlar var. Anayasanın amil hükümleri, yasalar bu işe yol veriyor. Ama bu işletilmedi. Şimdi işletilince bakınız birçok taş yerine oturmaya başladı. Bu parlamento için de yerel yönetimler için de geçerli. Yerel yöneticilerin dokunulmazlığı da yok. Dokunulmazlığın kaldırılmasını kendileri talep etmişti, dokunulmazlıklar kaldırıldıktan sonra kendilerine davet yapılan milletvekillerinin bir kısmı ifade verdiler, serbest kaldılar. Bir kısmı kaçtı, yurtdışındalar, bir kısmı da yakalandı ve ifadeleri alındıktan sonra şuanda içeride. Yerel yöneticilerde çok ciddi yolsuzluklar var. Devletin yerel yönetimlere verdiği parasal destekler var. Nüfusa dayalı olarak devletten aldığı belli bir yardım var. Bu yardımlar hizmete değil dağa gidiyor. Bu paralar ne yazık ki, maaşlara varıncaya kadar alınan ücretlerin yarısı terör örgütüne, yarısı kendilerine verildi. Bütün o çukurlar, kanallar devletin araç ve gereçleri ile açıldı. Maalesef Güneydoğu insanca yaşamanın imkanlarını kaybetti. Benim Kürt kardeşimin insanca yaşama hakkı yok mu, Zaza, Arap kardeşimin insanca yaşama hakkı yok mu? Bir kısmı şehirlerini terk ettiler. Siirt boşaldı, Şanlıurfa’da Arap kardeşlerimiz vardı, boşaldı. Can korkusu nedeniyle terk ettiler. Bir taraftan biz onların temsilcisiyiz diyeceksiniz, öbür taraftan kan gövdeyi götürüyor ve silah zoruyla oy alacaksınız. Bunlar demokratik bir süreç içinde alınmış oylar değil. Silah zoruyla alınmış oylardı. 16 Nisan aynı zamanda bu işin barış ile darbe tehdidi vesairenin birbirinden ayrıştırıldığı gün olacak. Benim milletim artık milli irade olarak iradesini rahatlıkla ortaya koyabilecektir” ifadelerini kullandı.

“EKONOMİDE TÜRKİYE’NİN HERHANGİ BİR SIKINTISI YOKTUR”

Koalisyon dönemleri ve tek partili hükümetler dönemlerine ilişkin ekonomi ile ilgili örnekler veren Erdoğan, “Ekonomiye gelince, Türkiye koalisyonlar döneminde ortalama yüzde 4, tek hükümet döneminde, onların iktidarları döneminde yüzde 5,5 büyüme kaydetmiştir. Biz bunu 1991’den bu yana hep tek hükümetler dönemini ele alırsak milli gelirimiz iki kat daha fazla büyüyecekti, bugünkünden iki kat daha zengin olacaktık. Bunu yakalayamadık. Enflasyonda da koalisyon dönemlerinde de, tek parti hükümetleri döneminde de 2,5 kat daha fazladır. Koalisyon dönemleri ciddi zayıfı, mesela bizim dönemlerimizde bu 2,5-3 kat daha fazla olmuştur. Faiz oranları bakımında koalisyon dönemleri ile tek parti dönemleri arasında 5 kata yakın fark vardır. Bugün ile karşılaştırdığımızda bu 10 katı geçiyor. Örneğin, biz göreve geldiğimizde devletin borçlanma faizi yüzde 63’dü, şimdi tek haneli rakamda. Bir ara Gezi olayları öncesi 4,6’ya kadar düşmüştü. Bunu hazmedemeyenler Türkiye’ye Gezi olayları ile böyle bir sıkıntıya soktular. Tekrar çift haneli rakamlara doğru Türkiye yöneldi, böyle bir durum ile karşı karşıya maldı. Yüzde 63 devletin borçlanma faizinin olduğu dönemde de o zaman enflasyon yüzde 30’du, daha sonra enflasyon tek haneli rakama düştü. Uluslararası yatırımlara gelince, bu noktada çok ciddi bir hedef yakaladık. Türkiye artık güvenli bir liman oldu. Bu bölünmüş yolların ciddi bir kısmı otoyollar statüsünde yapılmış yollardır, barajlar bu dönemlerde yapıldı, örneğin köprüler, 25-30 tane havalimanının büyük bir kısmını çeşitlendirme ile bu dönemde yaptık. Yoksa biz geçmiş dönemdeki mantıkla olsaydı biz kendi kasamızdaki paralarla bunları yapamazdık. Öyle bir güvenli hale geldik ki, bize yabancı sermaye ‘ben burada yaptığım yatırımla kazanırım’ diye baktı. Güvenli bir liman olmak budur. Ben daha önce de teğet geçecek dedim, geçti. Şimdi aynı şeyi yine söyledim, kredi derecelendirme kuruluşları birçok şey söylediler, aynı şeyi söyledim. Şimdi olumlu sinyaller gelmeye başladı. Bu ülkenin ekonomi kaderini onlar değil biz belirleyeceğiz” açıklamasında bulundu.

İşadamlarına yaptığı istihdam çağrısını da hatırlatan Erdoğan, “Şu anda yoğun bir şekilde alımlar devam ediyor. Şimdi bir şey daha geliyor, mevsimsel istihdam süreci geliyor. Şimdi onların alımları ile beraber istihdamdaki bu sıkıntıyı da biz süratle aşacağız. Ekonomide Türkiye’nin her hangi bir sıkıntısı yoktur” dedi.

ERDOĞAN YURTDIŞINDAKİ VATANDAŞLARA SESLENDİ

Yurtdışındaki Türk vatandaşlarına seslenen Erdoğan, “Hangi engeli koyarlarsa koysunlar, sizler için ilan edilen tarihler içinde sandığa giderek oylarınızı mutlaka kullanın. Kullanacağınız oylar batıdaki tüm ülkelere en güzel cevap olacaktır. Sizin iradenizi kimsenin engellemeye hakkı yoktur. 16 Nisan inşallah Batı’da ve dünyada önüne engel konulan vatandaşlarımın da sevindiği günler olacaktır” diye konuştu.

(Derya Yetim /İHA)

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.