Avcılar’da yaşayan Acar çifti, 3 kız çocuğundan en küçüğü olan 7 yaşındaki Nisanur’un doğduğu günden bu yana yaşadığı ciddi sağlık problemleri nedeniyle çaresiz durumda. Doğduğunda, beyin omurilik sıvısının çoğalmasıyla, beyin karıncıklarının, kimi zaman da kafatasının büyümesine yol açan bir hastalık olan ‘Hidrosefali’ tanısı koyulan Nisanur Acar, henüz 7 aylıkken hassas bir bölge olan beyin çevresinden ciddi bir cerrahi operasyon geçirdi. Dünyaca ünlü Türk cerrah Mehmet Öz tarafından gerçekleştirilen operasyonla yapay damar yolu açıla Nisanur, bu operasyonla sadece yaşamına devam edebilirken, normal bir çocuk özgür hareket edemiyor. İlkokul 1’nci sınıfı bitiren talihsiz kız çocuğu, 7 yaşında daha önce operasyon geçirdiği beyincik bölgesinde oluşan fıtık nedeniyle önce beyin fonksiyonlarını yitirme, ardından da hayatını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya. 7 yıllık ömründe ikinci kez ölümle burun buruna olan Nisanur’un çaresiz ve endişeli ailesi, Sağlık Bakanlığı’ndan küçük kızlarını alanında en başarılı doktorların tedavi etmesini talep ederken, hayırseverlerden de yardım bekliyor.
“7 AYLIKKEN SON GÜNLERİNİ YAŞADIĞINI DOKTORLAR BİZE SÖYLEYİNCE...”
Avcılar’daki evlerinde açıklamalarda bulunan anne Sevda Acar, Nisanur’un geçirdiği ilk operasyonun hayırsever eş dostun yardımıyla yapıldığını anlatarak, “Doğduğunda öğrenmiştik, biliyorduk. 7 aylıkken son günlerini yaşadığını doktorlar bize söyleyince, ben de doktor doktor dolaştım. İstanbul’da hiçbir devlet hastanesi, hiçbir özel hastane kalmadı. Kızıma sadece şant takılacağını, başka bir çare olmadığını söylediler. Ben de şant yöntemini araştırdım, sadece birkaç yıl ömür uzattığını öğrendim. Birkaç yıldan sonra ya bitkisel hayata giriyorlardı, ya da hayatlarını kaybediyorlardı. Ben de istemedim. Doktor Mehmet Öz’ü bulduk, ‘10 gün içerisinde ameliyat ederiz’ dedi. Yapay damar yolu açtı, şant tedavisini uygulamadı. Eşin dostun maddi desteğiyle ameliyat ettirdik” dedi.
ENDİŞELİ ANNE, YETKİLİLERDEN KIZINI ALANINDA EN UZMAN DOKTORLARIN TEDAVİ ETMESİNİ İSTİYOR
7 yaşında ikinci kez ölümle burun buruna kalan küçük kızın son hastalığından da bahseden endişeli anne, yetkililere ve hayırseverlere şu sözlerle seslendi:
“Bu zamana kadar her yıl kontrollerimizi yaptırıyorduk, iyi gidiyordu. Sadece son yıllarda nöbetleri vardı, o da olabiliyordu. Şimdi ilaç kullanıyoruz. İlaç tedavisinde bu yana kendine daha bir güveni var. Fakat şimdi de beyinciğin tam ucunda fıtık oluştu. Doktor büyümezse sorun olmayacağını, fıtık büyüdüğünde ise ameliyat olması gerektiğini söyledi. Bu yıl gittiğimizde doktoru bana ‘Büyümüş ve zarar vermeye başlamış. Onu almamız ve yerini genişletmemiz gerekiyor’ dedi. Eğer 12 ay içerisinde ameliyat olmazsa 5-6 aya kadar eli ayağı tutmayacak hale gelecekmiş. Ameliyat olması gerekiyormuş. Bir şekilde bunun yapılması gerekiyor, ama benim hiçbir doktora güvenim kalmadı. Aynı bölgede devam eden ciddi hastalıkları nedeniyle endişeliyim, güvenemiyorum. Benim yetkililerden beklentim, bu konuda en uzman doktorların bize yardımcı olması. Yardımseverlerden de bir destek bekliyoruz. Küçücük bir bölgede çok ciddi farklı hastalıklar var, ben şimdi çocuğumu nasıl herkese emanet edeyim? Korkuyorum.”
(Hüseyin Coşkun / İHA)